gönderen TurkmenCopur » 19 Kas 2010, 19:32
Vatansever Kuvvetler Güçbirliği
Soruldu:
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği'yle bir bağlantınız var mı ?
Cevap:
Bu örgüt, başıbozuk örgütlerden biridir. Yaptıkları işler karışıktır. Yazılarımda, bu örgütlerden uzak durulması gerektiğini , isimlerini de sayarak yurttaşlarıma öğütledim.
Soruldu:
Zihni Çakır'ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda 25.02.2008 tarihinde tanık olarak alınan beyanında; VKGB Başkanı Taner Ünal'ın kendisine "2003 yılı Nisan ayında Dikmende, önceki bürosuna yakın bir yerde kiraladığı ofisinde Türkeli dergisini çıkaracağını, ofisin altındaki deponun bir amfiye dönüştürüldüğünü, dinleyici ve konuşmacı yerlerinin olduğunu, bu mekânda bir oluşum için toplantılar yaptıklarını anlattığını, Taner Ünal'ın bu oluşum içerisinde yer alması için kendisine de teklifte bulunduğunu, oluşumda birçok paşanın olduğunu, Hasan Kundakçı, Veli Küçük gibi isimlerin yer aldığını, Doğu Perinçek ve Hikmet Çiçek'in de solcu olmalarına rağmen bu oluşuma destek verdiklerini, hiçbir maddi sıkıntısının olmayacağını, istediği kadar maaş verebileceklerini söyleyerek, oluşuma katılması yönünde telkinlerde bulunduğunu beyan etmiştir. Zihni Çakıı 'ın beyanlarında geçen oluşum nedir? Bu oluşuma ne şekilde destek verdiniz?
Cevap:
Vatansever Kuvvetler Güç Birliği'ne hiçbir destek vermedim ve vermem. Böyle başıbozuk örgütleri milletin başına bela etmek büyük sorumluluktur. General adları verilmesi , ta 2001 'de tasarlanan fakat çöpe atılan operasyonun Türk Ordusu'nu bir suç örgütü gibi gösterme çabalarının kanıtıdır.
Soruldu:
06.06.2007 günü saat 17.19'da Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneği Başkanı Taner Ünal ve Mesut Sezer arasındaki telefon görüşmesinde; Diyarbakır'da İşçi Partisi'nin düzenlediği bir mitingle ilgili Doğu Perinçek'le irtibata geçilmesinden bahsedilerek, Taner Ünal'ın "Şimdi aradım, beni temsilen Mesut Bey katılıyor diyeceğim" dediği tespit edilmiştir. Diyarbakır'da düzenlenen mitingin içeriği neydi? Bu mitingi Vatansever Güçbirliği'yle mi hazırladınız?
Cevap:
Diyarbakır'da Türk bayrağıyla miting yapan tek parti İşçi Partisi'dir. 29 Haziran 2007 günü gerçekleştirilen bu miting muhteşem olmuştur. Türkiye'ye göz dikenlere Diyarbakır'dan Türk bayrağı gösterilmiştir. Diyarbakır halkı Türk bayrağını ve İşçi Partisi'ni bağrına basmıştır. Daha önce de 2004 yılında ve 2005 yılının 29 Ekim'inde Diyarbakır ilinde ve köylerinde İşçi Partisi olarak Türk bayraklı ve Atatürk posterli muhteşem mitingler gerçekleştirdik. Diyarbakır Emniyeti'nin yöneticileri gözyaşlarını tutamayarak İşçi Partisi'ni kutladılar ve "20 yıldır Diyarbakır'da Türk bayrağı göremiyorduk sağ olun" dediler. Bir emekli general bana o bölgede tugay komutanlığı yaptığını ve insanların eline Türk bayrağı veremediklerini ama İşçi Partisi'nin binlerce insanı Türk bayrağıyla yürüttüğünü, bizzat bana söylemiştir. Bu miting her yurttaşa açık olmuştur. Miting faaliyetinin bildirileri, afişleri , çağrıları, basın toplantıları ortadadır. İşçi Partisi dışında yalnızca Türk-İş'in adı birkaç basın toplantısında bulunmaktadır . Söylediğiniz örgüt ile İşçi Partisi hiçbir zaman yan yana gelmez. Ergenekon soruşturmasını yürütenlerin Diyarbakır'da Türk bayraklı bir mitingi suç olarak kabul etmeleri, ABD ve AB ile Türkiye'ye bölmek isteyenlerle bazı ortak duygular içinde olduklarını gösterir.
Soruldu:
06.06.2007 günü saat 17.37'de Taner Ünal'la yaptığınız telefon görüşmesinde, Ünal'ın "Diyarbakır'da ki mitinginize katılacağız efendim. Bütün gücümüzle destek vereceğiz" dediği tespit edilmiştir. Telefon görüşmesini açıklayınız.
Cevap:
Bana miting öncesinde çok sayıda heyecan dolu, tebrik ve katılma telefonları gelmiştir. Bu telefonlar bizi sevindirir. Telefonlarda karşı tarafta kimin olduğunu, şu anda herkesi hatırlayacak kadar anımsamıyorum.
İşadamları
Soruldu:
İbrahim Benli isimli şahsı tanıyor musunuz?
Cevap:
Yukarıda bu soruya cevap verdim.
Soruldu:
09.12.2007 günü saat 19.24'te Güler Kömürcü ve Erol isimli şahıs arasında yapılan telefon görüşmesinde, Güler Kömürcünün, bir işadamının çiftlik evinde verdiği 50-55 kişilik davete katıldığından bahsettiği, bu davete işadamları ve değişik kesimlerden kişilerin katıldığını söylediği ve "... Bomba Başhekim vardı biliyor musun, Doğu Perinçek" dediği tespit edilmiştir. Telefon görüşmelerinden, Güler Kömürcünün bahsettiği davetin işadamı İbrahim Benli tarafından verildiği anlaşılmaktadır. Bahsedilen toplantıya katıldınız mı? İbrahim Benli'yle nasıl bir ilişkiniz bulunmaktadır? Toplantı ne amaçla yapılmıştı ve neler görüşüldü?
Cevap:
Ayıptır, milletin birbiriyle buluşmasını , yemek yemesini suç gibi göstermek, bu operasyonun kanun dişiliğinin vardığı boyutları sergilemektedir. O yemekte Türkiye'nin seçkin opera sanatçıları, keman ustası profesörler, sanatçılar yer almış, şarkılar ve türküler söylenmiştir.
Soruldu:
Güler Kömürcü'nün değişik kişilerle 09.12.2007 günü 19.44, 22.12.2007 günü saat 09.09 tarihlerinde yaptığı telefon görüşmelerinde, İbrahim Benli'nin Çatalca'daki davetine birçok işadamı, savcı, emniyet müdürünün katıldığı, ayrıca bu toplantıda Savcı Yarbay Bahadır Berk isminde biriyle tanıştığını, İbrahim Benli için "Doğu Perinçek'in şeylerinden, sponsorlarından" dediği tespit edilmiştir. İbrahim Benli size maddi destek mi sağlamaktadır? Davete katılan savcı ve emniyet müdürleri kimlerdir? Savcı Yarbay Baltadır Berk'le sizin ne gibi ilişkiniz vardır?
Cevap:
İbrahim Benli bizim İstanbul 3. Bölge milletvekil i adayımızdır. Parti üyesi olduğu için seçimlerde aidat, ödenti ve bağışlar yapmıştır. Hepsi makbuzludur , ancak sponsor tabir edilebilecek bir katkısı olmamıştır . Yarbay Bahadır Berk i tanımam. Emniyet Müdürü Adnan Konukman bizim Merkez Karar Kurulu üyemizdir. Davette var mıydı tam hatırlamıyorum. Savcı ise şu anda avukatlık yapan Mehmet Sait Türer olabilir ancak onu da tam hatırlamıyorum. Beni emniyet müdürleri , polis evlerinde misafir etmiştir.
Kemalist Devrim Suçu!
Soruldu:
Operasyon kapsamında yakalanan şahıslardan bulunan belgeler arasında Ümit Sayın başlıklı 4 Mart 1997 tarihli size hitaben yazılmış yazıda, sizin yazdığınız yazıları İngilizceye çevirerek ABD'deki bazı demokratik kurumlara yolladığını, Cumhuriyet Devrimleri'nin uygulanmasıyla "Yeni Kemalist bir devrim yapılması gerektiğine ve bu yeni Kemalist ideolojinin aksiyonlarının ve teorisinin bir an önce yazılı hale getirilmesi gerektiğine inanıyorum" denildiği tespit edilmiştir. Bu belge kim tarafından gönderilmiştir? Ümit Sayının öğretim görevlisi olduğu bilinmektedir. "Yeniden Kemalist bir devrim yapılması gerektiği" sözüyle neyi kast etmektedir? Bu devrimi kim yapacaktır? Böyle bir devrim neden gerekli görülmektedir? Bunun için ne gibi hazırlıklar yapmaktasınız? Kemalist ideolojinin aksiyonlarının ve teorisinin çıkartılması konusu nedir?
Cevap:
Bu soru Kemalist Devrim' i de suç olarak görmektedir. Kemalist Devrim'i suç olarak görenler, Atatürk'ü yıkamayacaklardır ve girişimlerinin altında kalacaklardır. Bu soru Ergenekon Operasyonu'nun Atatürk düşmanı yönelişini ele vermektedir. Ümit Sayın'ın bana gönderdiği yazıyı tam olarak hatırlamıyorum, ancak içeriğinde herhangi bir suç yoktur. Kutlanacak bir tavır vardır. Abdülhamit dönemine mi döndük? Aydınların birbirine mektup yazamayacağı duruma mı geldik?
Mektup Uydurması ve Çürüyen Suçlama
Soruldu:
2001 yılında yakalanan Tuncay Güney'den el konulan 19 Mayıs 2000 tarihli "Sayın Doğu Perinçek" başlıklı belgede, "Dayanışma prensipleri gereği size iletilen üç ana konu üzerinde yoğunlaşılarak işbirliği sağlanmak istenmiştir. 1- Mektup, 2- Gazete, 3- Finans, ancak ne yazık ki bu üç konuda da isteksiz kalınmış, karşılıklı dayanışma prensiplerine aykırı bir tutum sergilenmiştir (...) Önderi Mustafa Kemal Atatürk, tarih sahnesinde görülen en kararlı motivatör idi, onun bu özelliği karşısında manüpilatör politika uygulayıcılarının elde edebildikleri tek şey ise yalnızca yenilgi olmuştur" şeklinde yazdığı tespit edilmiştir. Bu belge kim tarafından, ne amaçla gönderilmiştir? Mektup. Gazete, Finans konusunda ne gibi isteklerde bulunulmuştur ? Siz bu konuda neler yaptınız?
Cevap:
Ben böyle bir belge okumadım. Kaldı ki belge İşçi Partisi'ne yönelik girişimlerin hiçbir yankı yaratmadığını ve tersine çevrildiğini ispatlamaktadır. Bu da Ergenekon uydurmasının bizzat bu kanıtlarla çürütülmesidir.
Öncü Gençlik'e Sızma
Soruldu:
Operasyon kapsamında yakalanan şahıslardan bulunan belgeler arasında, 13 Kasım 2000 tarihli ve "Sayın Doğu Perinçek" diye başlayan ve "Grubunuza bağlı Öncü Gençlik teşkilatına, provokasyona yönelik sızma ve tertip girişimlerinin açığa çıkartılmış olması ve konunun başbakanlığa bildirilmesi, dikkat ve kararlılığınızın en belirgin örnekleri arasında yer almış ve pozitif bir gelişme olarak değerlendirmeye alınmıştır" şeklinde devam eden ve NATO konseptinden bahsedilen bir yazı olduğu anlaşılmıştır. Bu belge kim tarafından ne amaçla gönderilmiştir?
Cevap:
Bu yazıyı bilemem. Beni tebrik eden yüzlerce internet mesajı , mektup ve telefon alıyorum. Bunların hepsini hatırlamama imkân yok. Sorunun, suçla ilgisi bulunmamaktadır .
İkiz Sözleşmeler ve "Arz Ederim" Yalanı
Soruldu:
Operasyon kapsamında yakalanan şahıslardan bulunan belgeler arasında, 11 Haziran 2003 tarihli İşçi Partisi Gene! Başkanlığı amblemli belgenin içeriğinde, "Sayın E.Tuğ.Gen. Veli Küçük, Sayın komutanımız... İkiz sözleşmeleri onaylayan kanun konusundaki görüşlerimi içeren, Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettiğim mektup ve ekindeki hukuki açıklamayı bilgilerinize sunarım... Kanun henüz Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanmamıştır; meclise iadesi hukuken mümkündür. Saygılarımla. Doğu Perinçek, İşçi Partisi Genel Başkanı" denildiği tespit edilmiştir. Yazıda bahsettiğiniz konu nedir? Bu konuyu neden Veli Küçük'e sunma ihtiyacı duydunuz? Veli Küçük'ü bu şekildeki gelişmelerden sürekli bilgilendirir misiniz?
Cevap:
Bu yazı doğrudur. Yukarda ifademin başında kendim de bu yazıdan bahsettim. Bu yazıyı yalnız Veli Küçük'e değil Genel Kurmay Başkanı'na, bütün kuvvet komutanlarına ve ordu komutanlarına aynı içerik ve ekleriyle birlikte gönderdim. Oralardan teşekkür yazıları alınmıştır.
Soruldu:
22.01.2008 tarihinde Veli Küçük'ün ikametinde bulunan dokümanlar arasında, tarafınızdan Veli Küçük'e hitaben "arz ederim" ibaresiyle son bulan faks çıktısı dokümanlar elde edilmiştir. Veli Küçük'e göndermiş olduğunuz yazılarda "arz ederim" ibaresini kullandığınız görülmüştür. Veli Küçük'e neden bu kadar doküman gönderme ihtiyacı duyduğunuzu, aranızdaki hiyerarşik yapıyı anlatınız.
Cevap:
Ben hiçbir zaman Veli Küçük le bir hiyerarşik yapı içerisinde olmadım ve olmam, İşçi Partisi Genel Başkanlığı üzerinde hiçbir hiyerarşi yoktur. Cumhurbaşkanı da başbakan da benim üzerimde değildir. Ama Genelkurmay Başkanlığı'na Ordu Komutanlığı'na yazdığım yazılarda ve kamu makamlarına yazdığım yazılarda her zaman saygılı ifadeler kullanırım. Bu belgeyi görme talebim, belge Emniyet'te bulunmadığı için karşılanamamıştır. Benim İkiz İhanet Yasalarıyla ilgili mektubum dışında Veli Küçük'e hitaben yazılmış bir yazım yoktur.
Gözlem-Analiz Belgesi
Soruldu:
Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında yakalanan Ümit Oğuztan'ın bilgisayarında yapılan incelemede, Ergenekon terör örgütüne ait Microsoft Office Word belgesi Gözlem-Analiz isimli belgenin incelemesinde,
I) Giriş. Amaç ve Kapsam:
Bu çalışma Doğu Perinçek ve Aydınlık grubunun siyasal, kültürel ve ekonomik anlamda "açık faaliyetleri" gözlemlenerek elde edilen veriler ışığında; objektif değerlendirme prensiplerine sadık kalınmaya özen gösterilerek hazırlanan bir analizdir. Örtülü çalışmalar ve amaçları konumuz dışında tutulmuştur. Ancak, açık faaliyetler örtülü çalışma ve amaçların belirlenmesine sınırlı da olsa yardımcı olabilecek durumdadır" denilmektedir. Ergenekon örgütünün oluşumunda kullanılmak üzere, faaliyetlerinizin izlendiği ve rapor haline getirildiği tespit edilmiştir. Gözlem ve analiz belgesini kim yazdı? Rapor kimlere sunulmuştur ve hangi amaçların gerçekleşmesinde etkili, yönlendirici olmuştur? Belgede bahsi geçen örtülü faaliyetleriniz, devletin hangi birimlerinin bilgisi ve kontrolü altındadır? Faaliyetlerin kararları kimler tarafından alınmaktadır? Hangi alanlarda uygulamaya konulmaktadır ve uygulayıcılar kimlerdir? Şu ana kadar yaptığınız faaliyetlerle ilgili tüm bildiklerinizi anlatınız?
Cevap:
Ben bu belgeyi görmedim, ancak bizim tahlillerimizden, bırakalım Ümit Oğuztan'ı , dünyanın büyük devletleri yararlanmaktadır. Türkiye'de tahlil yapma ve program oluşturma yeteneği üstün olan bir parti olduğumuz herkes tarafından kabul edilir. Herkes bizim tahlillerimizden yararlanabilir. Bundan kıvanç duyarız. Kamu kurumları da bizim tahlillerimize çok geniş yer vermektedir, ancak buradaki üslup, bizim tahlilimizin edep, usul ve adabına uygun değildir. Burada sözü edilen açık faaliyet-örtülü faaliyet gibi yaklaşımlar, açıkça belirtildiği gibi bizimle ilgili değildir, onlara aittir.
Soruldu:
Belgenin devamında; "Bu gözlem ve analiz çalışmamızın hazırlanmasında uygulanan yöntem, açığa çıkmış verilere dayanmaktadır. Çalışmamızda Doğu Perinçek ve Aydınlık grubunun "uzun yürüyüş" tanımlamasıyla andıkları amaçlarına ulaşabilmek için uygulama, yöntem ve prensipleri belirlenerek işaret edilmeye çalışılmaktadır" deniyor. "Uzun Yürüyüş" nedir? Bunun neticesinde nasıl bir amaca ulaşmayı planlıyorsunuz? "Uzun Yürüyüş"ün modelleme olarak seçilmesinde, uyguladığınız yöntem ve prensiplerinizin etkili olduğu tespit edilmiş olup, bu yöntem ve prensipler hakkında detaylı bilgi veriniz.
Cevap:
Soruyu soranların belgeyi dikkatli okumadıkları veya kasıtlı olarak tahrif ettikleri görülmektedir. Bu sorular bizi ilgilendirmez ve tanımlanan suçla bağlantılı değildir.
Soruldu:
Belgenin devamında: "Türkiye'de faaliyet gösteren pek çok siyasi parti içinde ayrı bir özelliğe sahip olan Doğu Perinçek liderliğindeki eski Türkiye işçi Köylü Partisi, yeni oluşumuyla Türkiye İşçi Partisi, TBMM'de grubu bulunmayan siyasi bir parti olmakla birlikte, faaliyetlerinde yeğlediği yöntemler açısından toplumun yönelişlerinde giderek eriyen siyasal bir yapı gibi görünmüşse de her dönemde sesini duyurmayı, legal ve illegal güç odakları arasında yer almayı başarmıştır. Bu bağlamda legal siyasi partiler içinde dikkat çekici ayrıcalıklı bir özelliğe sahip olduğu açıktır" denilmektedir. Parti faaliyetleri altında uygulamış olduğunuz yöntemler neticesinde illegal güç odakları arasında yer almayı başardığınız şeklinde bir tespit olduğu görülmüş olup, bu faaliyetlerinizi ayrıntılı olarak anlatınız?
Cevap:
İşçi Partisi'nin illegal hiçbir faaliyeti yoktur. Emniyet Genel Müdürlüğü raporları bunu doğrular. "Ergenekon"
Belgesinde İşçi Partisi ne Karşıtlık
Soruldu:
Belgenin devamında: "Türkiye İşçi Partisi ve Aydınlık grubu materyalist bir anlayışla komünist ideoloji doğrultusunda faaliyet göstermekte ve örgütlenmektedir. Ancak, Kemalizm karşıtı olmamaya özen gösterilmesi ve Kemalizm'in siyasal platformlarda savunulması misyonunu üstlenmeye çaba gösteriyor oluşuyla da ayrıca dikkate değer bir gelişme sergilemektedir. Özellikle son on yıldır hiçbir siyasal partinin savunmadığı oranda Kemalizm'i savunma misyonunu üstlenen, komünist ideolojiyi ve materyalizm anlayışını ilke edinen siyasi bir partinin amaçları, yöntemleri ve "uzun yürüyüş" teki hedeflerinin sağlıklı bir biçimde belirlenmesi zorunluluğu vardır. Ayrıca faaliyetlerini sürdürebilme ve geleceğe yönelik yatırımlarını gerçekleştirebilme açısından finansal kaynaklarının örtülü olması yine dikkate değer önemli bir husustur" denilmektedir. Yürütmüş olduğunuz faaliyetlerin finansal kaynakları nelerdir? Partinizin finansal kaynağını açıklayınız?
Cevap:
Bu yazı , bu yazıyı yazanların İşçi Partisi'ni tamamen kendi dışlarında gördüğünü ispatlamaktadır. Yukarıdaki diğer alıntılar da bunu doğruluyordu. Finansal kaynaklarımızın örtülü olduğu yönündeki görüş yazana aittir ve yanlıştır. Bizim hakkımızda Türkiye'de her ay yüzlerce, hatta binlerce sayfa yazı yazılmakta, kitaplar çıkarılmakta. Bu da onlardan biridir.
Soruldu:
Belgenin devamında:
"a) Faaliyetler ve Uygulama Yöntemleri:
Türkiye İşçi Partisi, her türden faaliyet için Doğu Perinçek'in belirlediği yöntemlerle faaliyet göstermektedir. Perinçek'in yöntemleri ise; "uzun yürüyüş" olarak tanımlanan, uzun vadeye yayılmış planlamalar olarak özetlenebilir. Nihai hedefin belirlenebilmesini engelleyici olan bu yöntem, her türden örtülü faaliyete zemin hazırlayıcı bir metottur.
b) Siyasi Faaliyetler:
Doğu Perinçek, 1961'de üniversite birinci sınıfta öğrenimini sürdürürken Yeni Türkiye Partisi'nin Gençlik Kolları'ha girerek başladığı siyasi faaliyetlerini süıdüregelmiştir. Legal bir siyasi parti olarak faaliyetlerini sürdüren Türkiye İşçi Partisi, diğer siyasal yapılanmalardan çok farklı bir yöntemle çalışmakta, tavandan tabancı yayılan biçimlendirme, etkileme ve yönlendirme girişimleri, 'provokasyon yöntenıleri'yle gerçekleştirilmektedir. Yarar sağlayabilme amacı güdülerek her türden güç odağıyla işbirliği içinde olunması en belirgin özellik olarak ortaya çıkmaktadır. Partinizin faaliyetlerini diğer siyasi partilerden ayıran özellikler nelerdir? Partinizin işleyiş sisteminin şekillendirilmesinde nasıl bir yöntem izlenmektedir, bu konuda tabanınızın etkisi var mıdır?
Cevap:
Bizimle ilgili yazılan yüzlerce değerlendirmeden biri. Biz bunları okuyup yararlanacak noktaları değerlendiririz. Atılı suçla hiçbir ilgisi yoktur. Yazar partimizin adını bile bilmemektedir. Partimizin adı İşçi Partisi'dir, Türkiye İşçi Partisi değildir. Partimizin adını bilmeyen bir şahısla bizim daha önceki sorularda ortak faaliyette bulunduğumuzun ileri sürülmesi , soruların ciddi bir çalışmayla hazırlanmadığını ortaya koymaktadır . Yazarı tanımam.
Soruldu:
Belgenin devamında:
"c) Doktriner Teorik Çalışmalar:
Doktriner teorik çalışmalarda her kesimden, her görüşten ve her inançtan aydınlardan azami olarak yararlanılmakta, böylelikle çeşitli kesimlerle iletişim kurularak ilişkiler sağlanmakta olduğu gibi yeni teoriler geliştirilmesine büyük kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu bir anlamda her alanda işe yarayacak teoriler hazırlanmasında, 'hazır'dan yararlanma alışkanlığını geliştirmiştir. Yaratıcı olmak yerine elverişli olanı kullanma yöntemi benimsenmiştir. Örneğin, Yalçın Küçük ve İsmail Beşikçiden bu anlamda büyük ölçüde yararlanılmaktadır."
Cevap:
Benimle ilgili bir yazı değildir. Ayrıca belirtilen isimler ve yukarıda benimle ilgili yazılanlar, bu belgede bu ilişkilerin ele alınamadığını , ama Türkiye'de tahlil yapan kimselerden yararlanma niyetinin var olduğunu kanıtlamaktadır.
Soruldu:
Belgenin devamında:
"d) Provokasyon Faaliyetleri:
Toplumun duyarlı olduğu her konuda provokasyonların oluşumuna zemin hazırlanmasının sağlanması, her şey olup bittikten sonra da provokasyonu gerçekleştirenlerin deşifre edilmesi yöntemi ana prensipler arasındaki değişmez yerini korumaktadır.
e) Gençliğin Örgütlenmesi:
"Pek çok ve her kesimden genç yalnızca kültürel çalışmalara yönlendirilerek toplumdan soyutlanmakta ve amaçlar doğrultusunda biçimlendirilmektedir. Toplumdan soyutlanan gençlerin değerlendirme ve karşılaştırma yöntemlerinden yararlanabilmesi olanaksız kılınmaktadır. Gençliğe verilen eğitim dışındaki tüm veriler ve değerler 'karşıdevrim' ürünü olarak peşinen kabullendirilmektedir.
Cevap:
Suçlamayla ve benimle ilgili tek bir yönü yoktur.
Soruldu:
Belgenin devamında:
"f ) Kadro Oluşturulması ve Örgütlenme:
Siyasal, kültürel ve ekonomik faaliyetler için kadro oluşturulmasında 'uzun yol' prensibi esas alınmaktadır. Siyasal oluşum içinde etkin yer alabilmek çok geniş bir zamana yayılmakta, böylelikle kişilerin bir başka dünyada yer edinebilme şansları tümüyle ortadan kaldırılmaktadır. Uzun yıllar sonra güven duyulan kadrolardan oluşturulan örgütler, yalnızca gereğinde işlevsel hale dönüştürülmektedir.
g) Arşiv:
Özellikle kişilere yönelik ciddi bir arşiv bulunmaktadır. Bu arşivde yer alan her türden malzeme genellikle provokasyona yönelik faaliyetler için bitimsiz bir kaynak durumundadır. Ve salt provokasyon amaçlı arşiv tutulmaktadır. Bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetler ile Türkiye'nin ulusal sorunlarını içeren hiçbir arşiv çalışması yapılmadığı ve bu anlamda bir çalışmanın gereksiz görülmüş olması, arşivcilik faaliyetleriyle hangi amaçlar doğrultusunda hareket edildiğini ortaya koymaktadır."
Cevap:
Benimle ve suçla ilgili tek satır yok. Bu tür sorular, Ergenekon Opeıasyonu'nu hazırlayanların hiçbir ciddi çalışma içinde olmadıklarını ispatlamaktadır .
Soruldu:
Belgenin devamında:
2) Dış İlişkiler:
Doğu Perinçek ve grubunun dış ilişkileri gereği biçiminde dikkate alınmamıştır. Komünist ideolojiye sahip olması, Türkiye'nin ulusal çıkarlarına aykırı olarak en büyük tehlikenin komünizmden geleceği endişeleri, Perinçek'in komünist bloklar dışında kalan diğer ülkeler ve bunlara bağlı istihbarat örgütleriyle kurduğu ilişkilerin örtüsü olmuştur. Perinçek'in özellikle Çin'le ilişkileri dikkate değer durumdadır. Finansal anlamda da destek gördüğü bir ülke olan Çin, Türki Cumhuriyetler üzerinden de finansal destek sağlayıcı ticari ilişkiler kurulmasını sağlamıştır" denilmektedir. Sizin ve partinizin Çin'le ne tür bir ilişkisi bulunmaktadır? Çin'den ne şekilde finansal destek görmektesiniz?
Cevap:
Bunu yazanların, bırakalım bizimle aynı örgütte olmasını, bize düşman oldukları ve bize karşı tertipler içerisinde bulundukları apaçık ortaya çıkmıştır. Soruşturmayı yapanlar bu belgeyi buraya aldıkları için kendilerine teşekkür ederiz. Bizim bu türden, Ergenekon adı altında çaba gösterdikleri kabul edilen Gladyo kafalı kimselerle, bırakalım örgüt kurmayı , yüz yüze gelip konuşmamız bile düşünülemez. İşçi Partisi hiçbir ülkeden parasal destek almaz ve hiçbir ülke ve örgütle bağlantılı faaliyet yapmaz. Bu bizim gurur kaynağımızdır. Bu konuda bugüne kadar hiçbir iddia ileri sürülmemişti r ve sürülemez.
Ulusal Kanal ve Cumhuriyet i Ele Geçirme Girişimi Yalanı
Soruldu:
22.01.2008 tarihinde Veli Küçük'ün ikametinde görevlilerce yapılan aramada, "Televizyon analiz yönetim ve geliştirme projesi / Türkiye'de televizyon yaşlılar için çok yeni, gençler için çok eskidir. İstanbul/Temmuz 2000" başlıklı 39 sayfalık bir doküman elde edilmiş olup, bu dokümanın da Tuncay Güney isimli şahıstan elde edilen dokümanlarla aynı konularda benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.
Dokümanın incelemesinde:
- "Sunuş kısmında. Temmuz 2000 tarihli televizyon analiz çalışması Kanal 6 televizyon kanalı ele alınarak hazırlandı, şimdi ise hedef televizyon kanalı Ulusal TV'dir. Cumhuriyet gazetesi ile Ulusal TV'nin hisselerini elinde bulunduracak olan yeni bir anonim şirket kurulmalıdır. Bu şirketin Yönetim Kurulu Başkanlığı'na ve Yönetim Kurulu Üyeliği'ne getirilecek olan kişiler önemlidir ve özenli bir seçim yapılmalıdır. - "Genel Değerlendirmeler ve Öneriler" kısmında; mevcut kurumun yeniden düzenlenmesi, kamuoyundaki imaj ve düşünce değişiminin sağlanması, yayın hayatına yeni atılan Ulusal TV'nin yeniden yapılandırılması gereklidir. Ulusal TV ile Cumhuriyet gazetesinin bir anonim şirket çatısı altında birleştirilmesi hedeflenen başarıya ulaşmasını sağlayacağı gibi mevcut medya kuruluşlarıyla rekabet olanağının sağlanacağı. Bu analizi hazırlayan araştırma grubumuzun ortak görüşü ise bir başka çözüm yolu olmadığı görüşünde birleşmesi" konularını içerdiği tespit edilmiştir. El konulan doküman Veli Küçük'e sorulduğunda, kesin olmamakla beraber bu dokümanı Mehmet Perinçek'in getirdiğini beyan etmiştir. Söz konusu dokümanı kim ne amaçla hazırladı? Bu doküman neden Veli Küçük'e verilmiştir?
Cevap:
Bu yazı eğer doğru ise ve eğer örgütlü bir gruba ait ise Ulusal Kanal ve Cumhuriyet gazetesini ele geçirmek için bir tertibin içinde olduklarını , ama bunu başaramadıklarını ispatlar. Mehmet Perinçek, böyle bir yazı eline geçseydi mutlaka bana verirdi . Sayın Veli Küçük yanlış hatırlamaktadır . Kaldı ki Veli Küçük, anladığıma göre içeriğini okumadan, "kesin olmamakla beraber" diyerek böyle bir ifade vermiştir.
Soruldu:
22.01.2008 tarihinde Veli Küçük'ün ikametinde, "Kanal 6 analiz" başlıktı 34 sayfalık doküman elde edilmiştir. Bu dokiiman Veli Küçük'e sorulduğunda, dokümanı Mehmet Perinçek'in getirdiğini beyan etmiştir. Söz konusu dokümanı kim ne amaçla hazırlamıştır? Bu doküman neden Veli Küçük'e verilmiştir?
Cevap:
Mehmet Perinçek'in bu konularla hiçbir ilgisi yoktur. Mehmet Perinçek yıllardan beri Rus ve Ermeni arşivlerinden, Er meni soykırım yalanını çürüten belgeler i çıkarmakta ve yayımlamaktadır. Bu konular üzerinde yoğunlaşmaktadır . Veli Küçük ya yanlış hatırlamakta veya gerçekdışı konuşmaktadır .
Milli Anayasa Bildirgesi
Soruldu:
İşçi Partisinde yapılan aramada, kişisel bilgisayarınızda yapılan incelemede; 15 sayfadan oluşan, "Milli Anayasa Bildirgesi" başlıklı yazı olduğu, içeriğinde "AKP hazırladığı sivil Anayasa Taslağı ile Türkiye'ye ve Türk Milletine karşı yürüttüğü karşı devrim sürecini son hedefine ulaştırmak peşindedir", "Ulusal Strateji Merkezinde bilim insanları ve uzmanların katıldığı çalışmalarla bir milli anayasa taslağı hazırlanmaktadır. Ulusal Strateji Merkezi (USMER) bu çalışmalar sırasında hazırlanmış olan ekteki milli anayasa bildirgesini kamuoyumuza en kısa sürede sunmak üzere imzaya açmaya karar vermiştir" şeklindeki beyanların bulunduğu, Belgede Siyasetçiler. E. Generaller, Öğretim Üyeleri, Yüksek Bürokratlar, E. Subaylar, E. Emniyet Müdürleri, Kitle örgütü yöneticileri, Sanatçı Yazar Sporcular, şeklinde başlıklar altında birçok ismin yazılı olduğu tespit edilmiştir. Belge ve içeriği hakkında bilgi veriniz.
Cevap:
Bu belge doğrudur . Bildirgenin içeriği doğrudur . Yargıtay Başsavcılığı AKP hakkında kapatma davası iddianamesiyle en yüksek savcılık makamı olarak AKP yönetiminin yasadışı ve Cumhuriyet yıkıcısı olduğunu saptamıştır. Bu açıdan bildirge, tarihi önemdedir .
Soruldu:
Bu bildirgeyi Sabih Kanadoğlu ve Mustafa Akaydın'a gönderdiğiniz tespit edilmiştir.
Cevap:
Doğru. Yalnızca adı belirtilen değerli hukukçu ve bilim adamlarımıza değil , Türkiye'nin bütün seçkin aydınlarına bu bildirge gönderilmiş, çoğu imzalamıştır.
"Kemalist Model-Ulusal Gençlik Hareketi" Belgesi
Soruldu:
Başkanı olduğunuz İşçi Partisi'nde yapılan aramada Ergenekon terör örgütü soruşturması kapsamında yakalanarak tutuklanan Veli Küçük ve Ümit Oğuztan'ın yanı sıra Tuncay Güney'de de ele geçirilen örgüte ait "Kemalist Model-Ulusal Gençlik Hareketi-Dinamik" adlı doküman ele geçirilmiştir. Söz konusu dokümanlar kimler tarafından, ne amaçla hazırlanmıştır? Ergenekon terör örgütü üyelerinde de bu belgelerin aynısının çıkmasını nasıl açıklıyorsunuz? Bu dokümanı başka kimlere verdiniz?
Cevap:
Ulusal Kanal ve Aydınlık'ın arşivi Türkiye'nin en zengin arşivlerindendir. İçinde onbinlerce cilt kitap, yüzbinlerce sayfa belge ve yazı bulunmaktadır. Nerede, hangi odada, hangi gözde olduğunun belirtilmediği bu sorular titiz bir yargılamanın konusu olamaz, kaldı ki her belge saklanır ve değerlendirilir.
"Hain Gazeteciler" Belgesi
Soruldu:
Birçok gazetecinin resimlerinin ve bu gazetecilerin hain olduklarını içeren el yazısının bulunduğu, başında ise "Hurşit Tolon Paşamız için yapılmıştır" ibaresinin olduğu dokümanı kim ve ne amaçla hazırlamıştır?
Cevap:
Bu kâğıdın üzerinde 3. sayfa belirlemesi okluğuna göre bir başka evrakın parçası olabilir veya bana postayla yollanmış binlerce mektuptan biri olabilir. Çünkü masamın üzerinde çok sayıda cevap yazılmamış mektup dosyaları da bulunuyordu. Yazı benim yazım değil , tanıdığını bir yazı da değil , üzerindeki fotoğraflar basın mensuplarına ait, içlerinde benim değer verdiğim dostlarım da var, bana gelen mektuplardan biri olduğunu düşünüyorum. Suç atımıyla hiçbir bağlantısı yok. Bu kâğıttan yola çıkarak Ergenekon örgütü nasıl ispatlanacak bilemiyorum.
Soruldu:
Çanakkale Ulusal Bağımsızlık Birlik Hareketi ve birçok kişinin imzasının bulunduğu "Değerli Kuvayı Milliye Gönüllüleri" başlıklı, içeriğinde "Milli karargâh kurma vakti gelip de geçmekte" tabiri bulunan belgeyi açıklayınız.
Cevap:
Bana her gün yüzlerce e-posta ve onlarca mektup gelir. Burada da altı imzalı bir mektup görülmektedir. 12 imza var, suçla bir bağlantısı yok.
Soruldu:
Ergenekon Terör Örgütü kapsamında gözaltına alınan şahıslarla ilgili ifade sorgu tutanakları ve Kemal Kerinçsiz'e ait savcılık ifadesini nasıl ve ne maksatla temin ettiniz?
Cevap:
Ben Ulusal Kanal sorumlusu değilim. Kaldı ki o binada 20 bin adet kitap, binlerce klasör ve yüzbinlerce sayfa belge var. Onbin yıllık bir araştırmada bile bu kadar belgeyi incelemek mümkün değildir. Ben kendi çalışma odamdaki belgeleri bilirim, onun dışındakiler benim bilgim dışındadır. Fakat Partinin bulunduğu katlardaki her belgenin Parti Başkanı olarak siyasi sorumluluğunu üstlenirim. Kaldı ki belgede suç unsuru söz konusu değil.
E. Genelkurmay Başkanı Org. Kuradayı ile Telefon Görüşmesi
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında "Eski Genelkurmay Başkanlarından İsmail Hakkı Karadayı ile telefon görüşmesi (10 Eylül 2002)" başlıklı yazıda İsmail Hakkı Karadayı'nın sizi aradığı ve sizi çalışmalarınızdan dolayı takdir ettiği, ABD'nin Tayyip Erdoğan ve Baykallı hükümet projesi hakkında konuşmalar yaptığınız yönünde bilgiler bulunmaktadır. Bu görüşme gerçekleşmiş midir? ifadenizi veriniz.
Cevap:
Bu telefon görüşmesi doğrudur . İçeriği de doğrudur. Bunu suç kanıtı olarak önümüze getirenler Türk Ordusuna suç yükleme konusunda her türlü ölçüyü bir kenara bırakan bir tutum içine girdiklerini göstermektedirler. O bakımdan bu soru bu soruşturmayı yürütenlerin suç kanıtıdır. Beni Lozan mücadelesinden sonra Eski Genelkurmay Başkanlarımız Orgeneral Doğan Güreş, Orgeneral Karadayı ve birçok emekli komutanımız aramış ve kutlamışlardır.
Öncü Gençlik'in Şehit Cenazelerine Katılması
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; "Başarılarımız" başlıklı bir belge bulunduğu, bu belgede özetle işçi Partisi'nin Öncü Gençlik isimli gençlik kollarından bahsedildiği; alt başlıkta ise "Öncü Gençlik 5. Genel Kongresi'nde Türkiye'nin genel gündemine ilişkin örgütlerimizin militan eylemler yapması kararını almıştık. Bu kararı hayata geçirdik. Böylece Öncü Gençlik tarihinin en fazla eylem yapılan ve bu açıdan en verimli dönemini yaşadık" yazdığı görülmüştür. Bahsedilen militan eylemler hakkında ifadenizi veriniz.
Cevap:
Bu belge sanıyorum Öncü Gençlik'e aittir. İfade onlarındır. Öncü Gençlik' i tebrik ediyorum. Vatan savunmasında, Mehmetçik yürüyüşlerinde, şehit cenazelerinde, PKK'nın Dağlıca'yı basması ve Mehmetçiklerimizi şehit etmesinden sonra üniversiteyi ayağa kaldıran gençlik hareketlerinde gösterdiği başarı tarihe geçmiştir. Alınan militan eylem kararı yukarıda saydığım eylemlerdir. Zaten Öncü Gençlik'in faaliyeti , vatan ve Cumhuriyet i savunmada gösterdiği militan tutumu yansıtmaktadır.
"Masonik Bilderberg Çetesi" Belgesi
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; daha önce pek çok örgüt mensubunda bulunmuş "Osmanlıdan Günümüze Masonik Bilderberg Çetesi" ve "Örtülü Faaliyetler-1" isimli belgeler bulunmuştur. Bu belgeleri ne şekilde temin ettiğinizi ve neden pek çok örgüt mensubunda bu belgelerin çıktığını açıklayınız.
Cevap:
Bu belgeleri hatırlıyorum. "Mafyokrasi " adlı kitabımı yazarken mafyayl a ilgili Aydınlık arşivinde bulunan birçok kitap ve belgeyi topladım. Bunlardan yararlandım. O belgeyi de o kapsamda hatırlıyorum.
MİT'in Susurluk Raporu
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; 17.12.1996 tarihli "Kişiye Özel" ibareli dönemin Başbakan'ına yazılmış Susurluk kazasıyla ilgili hazırlanmış 39 sayfalık MİT Müsteşarlığı belgesi bulunmuştur. "Kişiye Özel" bu gizli belge sizin elinize nasıl geçmiştir. Açıklayınız.
Cevap:
Hatırlamıyorum. Belki de basın yoluyla geldi . Elimize geçen her belge, yayın organlarımızda konular ı işlerken değişik düşüncelere yer vermek üzere değerlendirilir. Suçla ilgisi kurulamamıştır .
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; el yazısıyla yazılmış "X ilindeki TEM şubesindeki işkenceci ve infazcı tim" başlıklı belgede bazı polis memurlarının isimlerinin ve siyasi görüşlerinin belirtildiği görülmüştür. Belge hakkında ifadenizi veriniz.
Cevap:
Hatırlamıyorum, ancak İşçi Partisi'nin yedi katlı İstanbul binasının ve gene yedi katlı Ankara binasının bütün belgelerini , suçla ilgisi olsun olmasın bana sormanın hukuki bir yönünü göremiyorum. Vatandaşların buna benzer yüzlerce şikâyeti olmaktadır. Polisimiz bizim polisimizdir, ancak suç işleyen memurlar olduğu zaman bunu takip etmek bir siyasal parti olarak görevimizdir. Mutlaka şikâyet olmuştur ve takip edilmiştir.
Semih Tufan Gülaltay ve Doğu Perinçek'e Suikast
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; "Görüşme Notları-İşadamı (21 şubat 2007)" başlıklı belgede Semih Tufan Gülaltay hakkında bilgilerin olduğu, belgenin içeriğinde Semih Tufan Gülaltay'ın Doğu Perinçek'e yönelik eylem planlarından bahsedilmektedir. Semih Tufan Gülaltay'la tanışıklığınız hangi boyuttadır? Bu belgeyi ne zaman ve nasıl yazdınız? Semih Tufan Gülaltay'ın yapmayı planladığı suikast hakkında bilgi veriniz.
Cevap:
Belgeyi hatırlamıyorum. Yedi katlı bir binada bulunan belgeleri bir kişinin on binlerce yıl yaşasa bile okuma ve öğrenme olanağı yoktur. Bu nedenle iki binada çıkan her belgeyi bana sormanız suçla ilgili değildir. Semih Tufan Gülaltay'la ilgili bildiklerimi yukarıda kişiler bölümünde anlatmıştım. Bana yönelik bir suikastla ilgili kendisinin bilgisine başvurulmuştur.
İsmail Paker ve Zekeriya Öztürk
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; "Son Bilgi (Sağlam)" başlıklı yazıda "İsmail Paker ve Zekeriya Öztürk. Baltalimanı'nda Doğa Balık Restoranı'na (eski Şaziye Bar'ın bitişiği) sıkça birlikte gidiyorlar. Orada bir Dr. Yüzbaşı, bir üsteğmen ve başka subaylarla birlikte MİT mensuplarıyla da birlikte oluyorlar. Restoranın sahibi (adı bilinmiyor öğrenilecek) ve işletmecisi Ahmet adlı şahıs yeraltı dünyasıyla ilişkili. Ahmet ve adamları Sedat Peker'le silahlı çatışmaya girmiş (hu olay gazetelere ele yansımış). Ahmet artık restoranda çalışmıyor. Söz konusu subaylardan biri, restoran sahibine bir adet glock satmış. İsmail Paker'in çocukları Alparslan Aslan'a amca diyor (M. Tekin tanık olmuş). İsmail Paker'in Bulgar uyruklu, Osman adında çok yakın bir arkadaşı var. 18 Mart kapsamında Çanakkale'ye yapılan bu geziye (bu yıl), İsmail Paker, Zekeriya Öztürk ve M. Tekin birlikte katılıyorlar. Çanakkale garnizon komutanı ya da etkinlikleri yöneten kişi olan Albay, üçlüye çok yakın ilgi gösterip, birçok kolaylık sağlıyor. Nedeni İsmail Paker'i tanıması. Paker bu durumu "Asteğmenken komutanımdı" diye açıklıyor. M. Tekin, Paker'in verdiği bilginin doğruluğundan şüphelenip, sonradan albayı arıyor ve 1985'te Güneydoğu'da aynı birlikteydik yanıtını alıyor." Bu belgeyle ilgili ifadenizi veriniz.
Cevap:
Bunlar olsa olsa Aydınlık'ın haber kaynaklarının verdiği ve doğruluğu saptanmamış bilgiler olabilir. Ben İşçi Partisi'nin Genel Başkanıyım. Aydınlık veya Ulusal Kanal'ın haber müdürü veya muhabiri değilim. Bu bilgilerin benimle bir ilgisi yoktur.
"Sirkeci Yemeği"
Soruldu:
İşçi Partisi'nde bulunan dokümanlar arasında; elle yazılmış "Teoman'dan gelen bilgi" başlığı altında bilgisayar çıktısı halinde yazılmış belgede, "Yaklaşık 2 ay önce Sirkeci'de bir kebap restoranında önemli bir yemek yendi. Yemeğe çok önemli bazı önemli generaller ve çeşitli Kuvvayi Milliye derneklerinin yöneticileri katıldı. Kemal Kerinçsiz, Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Taner Ünal gibi isimlerin eski generallerle birlikte Türkiye'nin içinde bulunduğu son durumu görüşmek üzere yemek yedikleri belirtiliyor. Yemek bir komutanın doğum günü nedeniyle verilmiş. En çok tartışılan konu ise İşçi Partisi'nin Milli Hükümet Çağrısı olmuş. İsmini öğrenemediğimiz bir orgeneral İşçi Partisi'nin çağrısını olumlu bulduklarını ve parti programında yazılı olan bazı fikirlere karşı eleştirilerini Doğu Perinçek'e sunacaklarını belirtmiş. Aynı orgeneral geleneklerin bile dışına çıkarak, iki üç orgeneralin ortak bir eleştiri kaleme alacaklarını ve işçi Partisiyle müşterek uzlaşma noktaları bulduktan sonra partiye katılacaklarını belirtmiş. Bunun üzerine Kemal Kerinçsiz ve arkadaşları İşçi Partisi'ne katılma fikrine karşı çıkmışlar... Bu bilgiyle örtüşen bir başka bilgiyi ise Kornikov verdi. Kornikov, Gladyo'nun bir iki yıldır ulusalcılara sızmaya çalıştığını ancak bunu tam başaramadığını belirtti. Bunun için Gladyo kendi ulusalcılarını yarattı. Bunun başında daha önce duyulmamış bazı dernekler ve isimler var. Gladyo bu iş için hatırı sayılır paralar da harcıyor. Hatta Gladyo'nun ulusalcıları yeni bir televizyon kanalı kuracak paraya ulaştılar. VTV adı altında yayın yapacak olan Vatan TV, Gladyo'nun ulusalcılarının yayın organı olacak" deniliyor. Bu belge hakkında ifadenizi veriniz.
Cevap:
Belgeyi bilmiyorum. Aydınlık ve Ulusal Kanal'a binlerce, doğrulanmamış , bazen "dezenformasyon" denen bilgi bozma faaliyetlerinin ürünü olan bilgi geliyor. Kaldı ki eğer verilen bilgi doğru ise, Kemal Kerinçsiz'lerin İşçi Partisi'ne sıcak bakmadıkları görülüyor. Esasen partimizi tutmadıkları ve hatta karşı olduklarını biz de biliyoruz. Herkesin eğilimine saygılıyız ama bütün bu bilgiler, aynı örgütte toplanmak istenen insanlar arasında fikir beraberliği , gönül beraberliği olmadığını kanıtlamaktadır. Belgede yer alan Gladyo'yla ilgili bilgi , ulusalcı güçlerin içinde birtakım örgütler kurularak burada kışkırtıcı faaliyet yürütüldüğünü göstermektedir . Benim ve partimin gözlemleri de bu yöndedir. Bütün bunlar benim atılan suçla hiçbir ilgimin olmadığını ispatlar. Bu bilgiler eğer Aydınlık ve Ulusal Kanal'da yayınlanmadıysa, ki ben yayınlandığını görmedim, o zaman bilgiler doğrulanmamış ve şüpheli bulunmuş demektir.
"Öncü Gençlik" Notları
Soruldu:
"Öncü Gençlik, 30 Ocak 2000 İst." diye başlayan el yazısıyla alınmış notların içeriğinde; "İtirazlara", "Eğitimlerde göstereceğiz", "Devrimden sonra hatıra", "Basın işliyor (Akşam, 1.10.1997)", "Genel Başkana TEM'de soruluyor (Eylül 1998)". "Eylül 1998", "Evdeki özel şeyleri getir, saklayalım." "Geçmişe döndük baktık", "P'den ayrı örg. Gökçe", "Hiçbir arkadaşın kolektif iradenin dışına çıkacağını düşünmüyorum (G. s.4)", "Sadık'a-ÖG'nin iradesini dışlamaya başladım (s.4)." "Ayrı Örgüt", "Sadık, Gökçe'ye", "Başbakanlıktan ayrı bir MİT oluşturmuşsunuz. (Sadık, s.!)." "ÖG merkezine (G. s.2), ÖG Anadolu, İst'da bölücü." "Araştırma", "Sorgu", "İzah yok Beşiktaş", "Vahim hatalar", "Ağlıyor". "İstifa", "P disiplini alışı", "Görevi red", "Gizli toplantı vb." "MK rica ettim", "Disiplini red", "MK iki yol", "Disipline uy, P ile birleş", "Defol-Çatlak" "Pazarlık", "Özsoy: Gelecekte de P ile birlikte olmak istiyorum", "İstemiyoruz! Eğiteceğiz!" "Dört Deney", "Erdal Gökyüzü, Fehmi E???Ş" "Nahit Töre, Deniz Gezmiş, Atilla Sarp, Cihan Alptekin, Doğan Öz öldürüldü!!!" "Muzaffer Köklügiller", "Olumlu örnek-MK." "Talimat, Sonuç / Kararlar", "Artık Gökçe değil", "Gökçe: Soruşturma bitecek, kazanılacak tekrar P'ye eğitilecek." "Tebligat: Gökçe ile Kes toplanma, birleşme ??liği dağıtın!", "G ile P görüşecek!!!" "P ile birleş, disipline uy." "MZD", "R'i değil M'i uygulayın", "Bölünmeyin, birleşin", "Hile ve tertiplerle uğraşmayın, açık yürekli ve dürüst olun", "MK'ya götürdüler İst'a gelip HİZİP", "P. tarihinde ilk" şeklinde notların yazılı olduğu görülmüştür. Söz konusu notlar size mi aittir? Size aitse bu notları nerede, ne zaman ve ne amaçla yazdınız? Notların içeriğinde geçen konuları açıklayınız.
Cevap:
Bu belgenin benimle bir ilgisi yok. Olasıdır ki Öncü Gençlik'e ait olan odada bulunmuştur. Ancak içeriğinde suçla ilgili bir husus görülmemiştir .
Çiller Özel Örgütü
Soruldu:
"İşçi Partisi vurdu mu deviriyor?" başlıklı, içeriğinde ise "Çiller Özel Örgütü Şeması" olan şema kendisine gösterildi. Söz konusu şemayı kim, ne zaman ve nereden aldığı bilgilerle hazırlamıştır? Açıklayınız.
Cevap:
Bahse konu şemayı Aydınlık Yazı Kurulu yüzlerce bilgiyi değerlendirerek yapmıştır. Benim 1997'de basılan ve yedi basımı yapılan "Çiller Özel Örgütü" adlı kitabımda yayınlanmıştır ve hakkında hiçbir dava açılmamıştır. Atılı suçla bağlantısı yoktur.
Soruldu:
"Milli hükümet bakanlar kurulu" başlıklı "Doğu Perinçek-Başbakan, Ferit İlsever-Başbakan Yardımcısı..." gibi başbakanlık ve bakanlık kadrosunun oluşturulduğu belge kendisine okundu. Söz konusu belgeyi kim ne amaçla hazırlamıştır? Açıklayınız.
Cevap:
Bu bakanlar kurulu listesini seçimden önce halkımıza sunduk. İktidar amacıyla mücadele ettiğimiz için, Türkiye'yi hangi yetenekli kadrolarla yöneteceğimizi halkımıza açıkladık. Ayrıca Milli Hükümet Programını da Türk milletine sunduk. Bu program Türkiye'yi kurtaracak programdır. Kadro da Türkiye'nin en birikimli kadrolarının bir parçasıdır. Bu sorunun suçla ilgisi yoktur.