TEREKEME TOYLARI (DÜĞÜNLERİ)
XIX. yüzyılın sonlarına doğru bazı Terekeme köylerinde kızlar evleninceye kadar örtünmezlerdi. O güne kadar tarlada ve ev işlerinde rahat çalışır serbest hareket ederdi. Evlenecek kızda, bakirelik konusu son derece önemli idi. Evlenmek isteyen gençlerin bir birlerini görmesi ve konuşması hoş karşılanmazdı. Evlenecek erkeğin anne ve babasının kızı beğenmesi çok önemli idi. Normal bir evlilik töreni şu aşamalardan geçerek gerçekleşirdi.
Kız Görme:
Önce Oğlan annesi bir kaç kadınla birlikte gelin adayının evine giderler. Amaç kızı tanımaktır. Fakat geliş amacını kız tarafına pek açmazlar. Bir bahane ile laf açıp kızı konuşturup huyunu tanımaya çalışırlar. Bu olaya "Ğız Görme" denir. Kızı gören hanımlar geri döndükten sonra evin erkekleri ile durum değerlendirmesi yaparlar eğer uygun görülürse durumu kızın ailesine açmaya karar verirler.
Hanımların Elçiliği:
Oğlan annesi yanma hatırı sayılır yaşını başını almış kadınlardan bir grup ile kız evine elçiliğe giderler. Kendisine elçi gelen kız ise konuşulanları kapı arkasından dinler oğlan evinden gelen kadınlara kız tarafın hanımları evet cevabını veremezler çünkü bu cevabı ancak erkekler verebilir. Kız tarafı gelen elçilere konuyu bir kez de aile arasında görüşüp konuşalım derler. Kız tarafı da konuyu aile içerisinde enine boyuna konuşarak eğer olumlu bir karara varmış iseler oğlan taraftan hanımların ikinci gelişinde ortaya tatlı çay getirirler. Eğer getirilen çay tatlı değilse kız tarafın bu evliliğe karşı olduğu anlamına gelir.
Erkek Elçiliği:
Oğlan babası, yörede sözü dinlenebilen bir grup oturaklı erkekle kız evine gider. Elçiliğe giden bu heyet içinden toplumda saygınlığı ve konuşma yeteneği olan bir kişi oğlan tarafı adına konuşur. Bu kişi önce çeşitli laflar açarak sözü konuya getirir kızı ve oğlanı över sonunda "Al-lahın emri ve Peygamberin kavli ile" diyerek söze başlar ve kızı ister. Karşı taraf da "Allah yazmışsa hayırlı olsun" derler. Taraflar anlaştıktan sonra hazır bulunanlar, her iki tarafı da kutlarlar. Daha sonra kız evi bazende ortaya tatlı çay ve yemek getirir.
Nişan:
Elçilikten sonra artık akrabalık bağı kurulmuş sayılır. Oğlan tarafından bir grup kız evine nişan götürür. Nişanın getirileceği, kız tarafına en az bir hafta önceden duyurulur. Nişanda kaç kişinin davetli olarak çağrılacağı ve ne gibi hazırlıkların yapılacağı önceden kararlaştırılır. Genellikle kız tarafının davetlilere vereceği yemeğin masraflarını oğlan tarafının karşılaması gerekir. Yine nişan götürürken gelin adayı ve yakınları için bir hediye paketi hazırlanır. Buna Hon (xon) derler bazı köylerde Honçe (xonce) de denilir. Nişanlılık süresince bayramlarda ve özel günlerde damat adayı gelin adayına hediyeler gönderir.
Görüş:
Bazı köylerde gerdek gecesine kadar kız ve oğlan birbirlerini görmezler bazen de kız ve oğlan annesi anlaşırsa akrabalarından birinin evinde görüşerek konuşurlar. Tabi bu olaydan her iki tarafın erkeklerinin haberi olmaz
Paltar Kesti:
Nişan töreninden sonra düğün günü tesbit edilir. Terekemeler düğüne "toy" adını verirler. Bu arada erkek tarafı gene kıza elbiselik kumaşlar alarak bir bohça hazırlar ve sazlı sözlü bir ekiple Kız evine giderler. Bu arada bohçanın içinede bir makas konur. Bohça ortalıkta açılır ve kız taraftan bir kadın makası alarak gelen kumaşı usulen kesmek ister tabi bu kesme işininde bazı yasaları vardır. Makası alıp kumaşı kesmek üzere görevli hanım bağırarak "Gonoxlar bu yayçı kesmez" der oğlan tarafıda "Kesmezse itiliyerik" diyerek makası tutan hanımın hediyesini verince kadın, "artık gayçı keser" der. Bu arada oğlan evinden kız evine giden bohça ve hediyelerin içerisinde kesinlikle çorap ve ayakkabı, darlık ve sıkıntı anlamına geldiğinden konulmaz.
Nikah Kesilmesi:
Kızın ve oğlanın adına birer kefil, imamın huzuruna çıkarak her iki tarafında evliliğe razı olduğunu bildirirler Nikah kıyan imama oğlan tarafı "helet" denilen bir hediye verir bu helet gömlek ceket, pantolon gibi şeyler olabilir.
Kına Yakma:
Düğüne (toya) birkaç gün kala kız ve oğlan tarafından davetli kadınlar toplanırlar çalgı eşliğinde oyunlar oynanır türküler söylenir. Bu arada gelin adayının yanında bulunan sağdıç ve soldıcı onu hiç yanlız bırakmazlar. Bir süre sonra hatırı sayılır yaşlı bir hanım daha önce hazırlanmış kınayı gelin adayının el ve ayaklarına kor. Aynı şekilde davetliler arasında bulunan diğer kız ve gelinler de' kına yakarlar. Bir gün sonrada gelini hamama götürerek yıkama işini gerçekleştirirler.
Düğüne Davet:
Kınadan sonra düğüne davet işide alışılagelmiş belirli usullere göre yapılır. iki veya üç hanım bir heybe içine koydukları şeker ve kuruyemiş türünden meyvaları davet edecekleri kişilere bir tas içinde ikram ederler. Davetli şahıs ise tası boş çevirmez içine gücüne göre bir miktar para kor. Bu şekilde toplanan paralar davetçi kadınlara gider. Düğüne gelenler ise nemer adı verilen bir hediye ile gelirler ayrıca çalgıcılara "sabaş" veya "savaş" denilen bahşişler verirler.
Kız evinde Düğün:
Düğün çok görkemli olur genellikle geleneklere uymamak çok ayıp sayılır Kız evi düğünleri gündüz yapılır. Bu düğüne hanımlar davet edilir. Çalgı eşliğinde son derece eğlenceli ve neşeli vakit geçirilirken gelin adayı son kez hamama götürülürek yıkanır. Makyaj ve kuaförlükten anlayan bir hanım gelini süsler. Bu arada sağdıç, soldıç ve yengeles gelini gerdek gecesi hakkında bilgilendirirler. Düğünün sonunda gelini götürmeye gelen kadınlar iki gruba ayrılır. Birinci grubun başında oğlanın kız kardeşi amcası ve dayısının kızı bulunurken ikinci grubun başındada kızın kardeşi yer alır.
Kaynakça
Kitap: KARAPAPAK VE TEREKEMELERİN SİYASİ VE KÜLTÜR TARİHİNE GİRİŞ
Yazar: Orhan YENİARAS