ERZURUM-ERZİNCAN KAVGASININ HAKEMİ ANKARA
Ankara'ya Kavga Raporu Ulaşır
Tüm bu yaşanan ve yazışmalara da yansıyan "hukuk kavgası" aylarca sürdü. Erzincan Başsavcılığı cemaat soruşturmasında cemaatin şiddet ve silah kullanmaması nedeniyle kendini yetkili görürken, Erzurum silah ve cebir olduğu yönündeki ihbarlardan da hareketle bu örgütün silahlı olduğu ve kendisinin soruşturmayı yapması gerektiğinde ısrarcıydı. Erzincan Başsavcılığı sorunu yazışmayla ve hukuki değerlendirmeye çözemeyeceğini görmüş olmalı ki, 26 Mart 2009'da Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne "görüş istemi" konulu bir yazıyla başvurdu.
Yazıda, özel yetkili savcılığın, kendisine ulaşan bir ihbar mektubundaki iddialar nedeniyle, suçun terör ve çete suçlarından olduğunu, bu nedenle soruşturma evrakının fezlekeye bağlanarak gönderilmesini istediğini belirtti. Erzincan Başsavcısı Cihaner, Adalet Bakanlığı'na gönderdiği yazıda, olayda çete ve terör suçuna ilişkin hiçbir deldin olmadığını telefonla özel yetkili başsavcı vekilliğine de anlattığını kaydetti.
Gönülsüz Bir Görevsizlik
Yapılan yazışma ve görüşme sürecini aktaran Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, "Mesleki nezaket kurallarını zorlayıcı söz konusu yazıya hukuken de katılmamakla birlikte" uzayacak sürecin tutukluların adil yargılanma hakkını ihlal edebileceği kaygısıyla dosyayı görevsizlik kararıyla Erzurum Başsavcılığı'na gönderdiğini iletti.
Tüm aşamalar konusunda Ankara'yı bilgilendiren Cihaner'in Adalet Bakanlığı'nın yanıtlamasını istediği bir sorusu vardı:
Özel yetkili savcılar istedikleri dosyayı, istedikleri zaman "uhdelerine" alabilirler miydi?
Erzurum Başsavcılığı'nın Erzincan'ı "bypass" ederek, il Jandarma ve Emniyet müdürlüğüne yazı göndermesi üzerine İlhan Cihaner, 26 Mayıs 2009'da, kollukta oluşabilecek karmaşaya karşı yeni bir talimat gönderdi.
Savcıların görev ve yetkisinin yasalarda belirlendiği, başka bir savcılığın bu kuralları kaldırmak gibi bir yetkisinin bulunmadığı vurgulanan yazıda, kollukta oluşabilecek ikircikliğe karşı şu hatırlatma ve uyarı yapıldı:
"Adli soruşturmalarda yetki münhasıran Cumhuriyet savcılarında olup valilik makamından, Emniyet ve jandarma'nın hassasiyetle uyması konusunda beklenen 'destek'in ne olduğu anlaşılamamış olup adli işlemlere ilişkin idari mercilerin herhangi bir emir, talimat veremeyeceği düşünüldüğünde söz konusu ibare de yargı bağımsızlığına ve yasalara aykırıdır. Başsavcılıkların yetki ve görevlerine dair mevzuatta herhangi bir değişiklik olmadığı gözetilerek adli işlemlerde yerleşik uygulama aynen devam edecektir.
Bu nedenle özellikle:
1- Sorumluluk sahasındaki suç oluşturan eylemlere dair başsavcılığımızın -hukuki nitelendirme yapılmaksızın- bilgilendirilmesi,
2- Cumhuriyet savcılarınca adli işlemlere ilişkin verilen talimatların ilgili yasa ve yönetmelikler uyarınca derhal yerine getirilmesi,
3- Adli görev ve yetkisi olmayan mercilere adli işlemlerle ilgili bilgi verilmemesi ve talimat alınmaması,
4- Nöbetçi savcının bilgisi olmadan hiçbir adli işlemin yapılmaması hususlarında azami özen gösterilmesi, aksine davranış gösteren görevliler hakkında derhal yasal gereğinin yapılacağının ilgililere ihtar ve tebliğ edilmesi önemle rica olunur."
Yargıda Nezaket Arayışı
Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, hem Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na hem de Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne, Osman Şanal'ın valiliğe gönderdiği "desteklerinizi bekleriz"' içerikli yazısını, 26 Mayıs 2009'da bir üst yazıyla gönderdi.
Kaynakça
Kitap: CÜPPELİ ADALET
Yazar: İLHAN TAŞÇI